Kırşehir Belediye başkanı Yaşar Bahçeci geçtiğimiz günlerde Rektörümüz Prof. Dr Vatan Karakaya’nın açılışını gerçekleştirdiği Mucur Meslek Yüksek Okulu Radyosu Radyo Fokus’a canlı yayın konuğu olarak katıldı. Canlı yayın sonrasında yapım aşaması devam etmekte olan Televizyon stüdyosunda incelemelerde bulunan Bahçeci Kırşehir Belediyesi'nin Üniversite ile sürekli işbirliği içinde olduğunu belirterek TV stüdyosu için destek olacaklarını belirtti. Daha sonrasında Yüksekokul kantininde gençlerle kısa bir sohbet yaptı. Sohbet esnasında vatan sevgisini vurgulayan Bahçeci ayrıca Belediyenin kapılarının sonuna kadar gençlere açık olduğunu da belirtti. Geleceğin mimarı olacak gençlerin çok çalışmasının altını çizen Bahçeci birlik ve beraberlik içinde olmanın şart olması gerektiğini, bu ülkenin insanlarının vatansız yaşayamayacağını, bunun için gençlere çok iş düştüğünü belirtti. Belediye başkanımız Yaşar Bahçeci'nin söyleşisi aşağıda verilmiştir.
Sunucu: Başkanım ilk olarak bize biraz kendinizden bahseder misiniz, Yaşar bahçeci kimdir?
Evet ben 1975 yılında Kırşehir'de doğdum, üniversiteyi de Niğde üniversitesinde okudum, şimdi Ömer halis demir üniversitesi oldu. İnşaat mühendisliği bölümünden 1997 yılında mezun oldum. 2000 yılında ticari hayatım başladı. Kırşehir’de mühendislik ofisimi açtım ve 2001 yılında siyasi hayatım başladı. Ak partinin kuruluşuyla birlikte içinde yer aldım. Ama üniversite yıllarında da ülkü ocağı başkanlığı yaptım. Yani siyasetin içerisindeydim ama aktif siyaset değildi. Sonra 2001 yılında aktif siyasi hayatım başladı. 2003 yılında ilk birinci olağan kongrede il başkanı adayı oldum ve ilk yılda seçimi kaybettim, 37 oy ile hatırladığım kadarıyla. Sonra 2006 yılındaki kongrede tekrar aday oldum, o zaman ben kazandım, az bir oy farkıyla kazanmıştım; iyi bir başkan oldum. 2009 yılında belediye başkanı oldum. O yıldan itibaren belediye başkanı olarak görev yapıyorum. Bu arada yüksek lisansımı Konya Selçuklu Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde tamamladım, doktoraya başlamak istiyorum ama. İnşallah fırsat bulursam başlayacağım. İki kızım var, böyle tanımlayabiliriz kısaca...
Sunucu: Başkanım bildiğimiz kadarıyla göreve en erken yaşta başlayan belediye başkanıymışsınız. Genç yaşta böyle bir başarıyı elde etmeyi nasıl bir çalışmaya borçlusunuz? Bunu bizlerle de paylaşır mısınız?
Evet tabi; ilk seçildiğimde 2009 yılında Türkiye’nin en genç belediye başkanıydım 34 yaşındaydım. Gerçi artık biraz olgunlaştık, 10 yıl geçti aradan tabi. Türkiye’de gençlerin siyasete katılımı ülke yönetiminde söz sahibi olması bana göre en kritik en önemli meselelerden bir tanesidir. Çünkü genç insanların hedefleri olur, ufku daha geniş olur, enerjileri daha yüksek olur. Bu açıdan da gençlerin ülke meselelerinde çok ilgili olmasını ben çok önemsiyorum. İl başkanı olduğumda da 31 yaşındaydım. Gençlik çok önemli; ama bunun içini doldurmakta çok önemli, yani özellikle gençlerimizin bu manada kendilerini geliştirmeye çok önem vermeleri lazım. Bu açıdan gençlik ile tecrübe bir arada olduğunda mükemmel bir şey oluyor. Çünkü bazen insanlar; evet çok tecrübeli ama enerjisini kaybettiği zaman; bazı insanlar çok enerjisi yüksek ama tecrübesi eksik olduğu zaman; yine bir şeyler eksik olur. Bu ikisi bir arada olduğunda gerçekten ortaya çok güzel bir hizmet anlayışı da çıkıyor. O açıdan da ben kendi siyasi hayatıma baktığımda da yani ailemde sülalemde hiç siyasetçi yok. Ama ben hep kendim ülke meseleleriyle ilgilendim. Genç yaşımdan itibaren başarıyı samimiyete, çok çalışmaya, dürüstlüğe ve ilkeli hareket etmeye bağlıyorum. Yani bunları bir arada hepsini başaran bir insan; zaten her şeyi başarabilir. Buna da inanıyorum. Çünkü Allah Kur’an-ı Kerim’de bize “Kulum ne isterse ben onu veririm.” diyor. Ama istemek sadece dua ile olmuyor. Hem fiili dua hem kalbi dua, ikisini de bir arada yapabilirsek oluyor. Yani gereğini de yerine getirmemiz lazım. Bu açıdan da samimi bir şekilde çalışmak, dürüstçe çalışmak, ilkeli bir şekilde hareket etmek; ben çok önemli diye düşünüyorum.
Sunucu: Sayın başkanım mühendis olmanın belediye başkanlığına artıları var mıdır? Eğer varsa nelerdir? Bunu bizlerle paylaşabilir misiniz?
EE, tabi yani bizim belediye aslında teknik bir kurum. Teknik işlerin daha yoğun olduğu; tabi sosyal konular da var ama ağırlıklı olarak teknik konuların daha yoğun olduğu bir kurum. Bu açıdan da şehri imar etmek, inşa etmek, mühendislik açısından daha kolay. Tabi biz birçok proje gerçekleştiriyoruz. Kırşehir’de bu projelerin hepsini bire bir ben kendim takip ediyorum. Çünkü proje benim işim, kendi işim de olduğu için projeden anlayabiliyorum. Projeyi okumak, projeyi yorumlamak, bunlar çok önemli. Mesela benim bir sözüm var; kültür merkezinin girişinde de yazıyor; “hayali olmayanın projesi olmaz, projesi olmayanın eseri olmaz, eseri de olmayanın tarihte yeri olmaz”. Yani önce tabi ki hayaliniz olacak ama bu hayali projeye de dönüştürebiliyorsanız bunun bir kıymeti var, sonra o projeyi bir eser haline getirebiliyorsanız bir kıymeti var, sonra da o bir iz bırakıyorsa yani onun sürekliliği de devam ediyorsa yine bir kıymeti var. Bu açıdan mühendis olmamın bu manada çok ciddi faydalarını görüyorum. Yine benim çok sevdiğim bir söz var; “İnsanlar şehirleri imar ederler, inşa ederler, sonra da şehirler insanları imar eder, inşa eder.” Bu bizim medeniyet sözümüzdür. Bence her belediye başkanının da bu sözü kendine vermesi lazım. Biz, mesela bir örnek vereyim, Kırşehir’de kent parkı imar ettik, inşa ettik. Kent park etrafında kafeler ile sosyal hayatıyla, spor alanlarıyla, her şeyiyle insanlarımızı imar ediyor, inşa ediyor. Ahi Evran Külliyesini imar ediyoruz, inşa ediyoruz. Orası İnşallah yüzyıllarca; esnafımızı, insanımızı, imar edecek, inşa edecek. Meydanı imar ettik, aynı şekilde kültür sanat merkezimizi imar ettik, inşa ettik. Orada şu an bir yılda yüz kırk beş bin kişi faydalandı. Şu an altmışın üstünde kurs var. Sürekli sosyal etkinlikler, işte kütüphanesi, etütleri, kitap kafesi, her şeyiyle böyle. Buraya gelen herkesi yediden yetmişe, her yaştan insanımızı imar ediyor. Bu açıdan aslında belediyelik bir imar etme süreci; sosyal açıdan da kültürel açıdan da teknik açıdan da. Bunun için inşaat mühendisliği bence teknik bir avantaj oldu benim için.
Sunucu: Evet biz de bu konuda sizlere gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Etkinlik olarak Kırşehir’e geldiğimiz zamanlarda bahsettiğiniz şekilde güzel vakit geçirebiliyoruz.
Evet ne mutlu, şunu da söyleyeyim; herhalde bizleri öğrenciler dinliyor ağırlıklı olarak, hepsine sevgiler. 2009 yılında ilk belediye başkanı olduğumda öğrenciler ile bir araya geldiğimde, bana şunu söylüyorlardı; “bir tane kafe olsun bari şehirde, yani gideceğimiz bir kafe olsun.” Şimdi Elhamdülillah Kırşehir’in her tarafı kafeler, restoranlar, yeşil alanlar, sosyal alanlar, kültür tesisleri oldu. Bu da çok önemli...
Sunucu: Biz başka şehirlerden geliyoruz. Kırşehir’in böyle olduğunu bilmiyorduk gerçekten. Öğrenciyiz burada, Kırşehir’e indiğimiz zamanlar güzel vakitler geçirebiliyoruz, bu yüzden size teşekkür ediyoruz. Başkanım ilk olarak İstanbul’dan Mehmet beyin sizlere selamı var, başkanım anons geçiyoruz “isteklerinizi ve önerilerinizi bizlerle ve başkanımızla paylaşabilirsiniz” diye. Ben öncelikle kendi ve arkadaşlarımın okulda bütün arkadaşlarım adına bir isteğim olacak sizden, servis konusunda çok büyük bir sıkıntıdayız. Yurtta veya evde kalan arkadaşlarımızın okula gidip gelmesi gerçekten çok büyük bir sıkıntı oluyor. Özellikle kar yağdı ve bu soğuk günlerde bunun için bizlere neler yapabilirsiniz?
Aslında kar yağıyor, ilköğretimlerde tatil oluyor. Üniversitelerde de tatil olması lazım. Bana sosyal medyadan çok mesaj atan oluyor gençler içinden. Kar tatili nostalji gibi bir şey oluyor aslında. Tabi Mucur ayrı bir ilçe, mücavir alanlar farklı. Kırşehir Belediyesi ve Mucur Belediyesi ayrı bir kurum. Tabi şehir merkezinde ulaşım meselesini çözdük. Ama ilçelere kanun gereği, bizim şehir içi otobüsleri yönlendirmemiz mümkün olmuyor. Ama İnşallah Mucur Belediyesi ile görüşüp bir şeyler yapılabilir mi, yapılabilir. Seçimden sonra bildiğim kadarıyla bir kanuni düzenleme de olacak bu şehir sorunları ile ilgili. Yani belediyelerin ilçelere de kapsaması yetki içerisine alınacak. Bu imar konuların da, çevre konuların da ulaşımın içinde var olup olmadığını bilmiyorum. Ama bunu ekleyebiliriz, bana göre de ilçelerle şehrin ulaşımı için, bunun doğru ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için de, bence Kırşehir için de önemli, burada okuyan öğrenciler için de önemli, tabi buraların tercih edilebilmesi için de. Ulaşım iyi olursa öğrenci de daha fazla tercih edebilir buraları, bu konuyu inşallah değerlendirelim.
Sunucu: Başkanım hiç servisimiz yok demiyoruz mucur birlik diye servislerimiz var ama onlar da bazı zamanlar alıyor bazı zamanlar almıyor saatleri hiçbir şekilde uymuyor o yüzden çok zorlanıyoruz.
Mucur Belediye Başkanımızla ben de görüşeyim. Tabi bu arada bu soru vesilesiyle bir müjde vereyim, Kırşehir’de otobüs kullanan öğrencilere inşallah 1 ocaktan itibaren otobüslerde öğrenci taşıma ücreti 1,5 TL olacak. İlk kart alımlarında alınan ücreti de kaldırdık. İnşallah otobüsü 1,5 TL’ye kullanım sağlayacaklar öğrenciler.
Sunucu: O zaman inşallah biz de aynı şekilde faydalanabiliriz. Başkanım biz de üniversite öğrencisiyiz sizin geçtiğiniz yollardan geçiyoruz. Siz üniversite hayatınızda nasıl bir öğrenciydiniz?
Dersler açısından parlak bir öğrenci sayılmazdım. Tabi Niğde üniversitesi ilk öğrencileriydik biz. İşin doğrusu fiziki şartlar çok kötüydü ama hocalarımızla, arkadaşlarımızla çok samimiydik. Öğrencilik hayatımda ülkü ocağı başkanlığı falan yaptım. Hep siyasetle ilgilendik, onun için derslere fazla eğilemedik. Ama okulumu 4 yılda bitirdim Ben hep şunu söylüyorum bir atasözü var; kendine hayrı olmayanın kimseye hayrı olmaz demiş atalarımız 3. Sınıfa geldim bir sürü alttan ders birikmiş. Arkadaşlarıma dedim ki, “Arkadaşlar ben her şeyi bırakıyorum, derslerimi verip okulumu 4 yılda bitireceğim.” Çünkü inandığım idealleri gerçekleştirebilmem için vatanıma, ülkeme, milletime daha faydalı bir insan olabilmem için önce başarılı bir insan olmam lazım, okulumu 4 yılda bitirmem lazım. Hazırlandım ve okulumu 4 yılda bitirdim. O açıdan üniversite hayatı gerçekten belki de insan ömründeki en güzel dönem diyebilirim. Ama aynı zamanda insanların ideallerinin de gerçekleştiği bir dönem. Bir düşünür insan hayatını 3’e ayırıyor romantik dönem, idealist dönem, realist dönem. Romantik dönem lise çağları, idealist dönem üniversite dönemleri, siyasi dönem dünyaya bakış açısı o dönem. Realist dönem üniversite bitince hayatın acı gerçekleriyle karşılaştığınız ev, iş, aşk, araba neyse bütün bunların telaşına düştüğünüz en acımasız en uzun dönem. O realist dönemde ayakta kalabilmenin başarılı olabilmenin yolu idealist dönemdir o dönemde kendine yatırım yaptığın dönemdir.
Sunucu: Başkanım siz de siyasete erken yaşta atıldınız ve bu duruma ilgi duyan çok fazla genç arkadaşımız var. Bu konuda tavsiyeleriniz ne olur?
Evet siyasetten uzak durmasınlar. Kadın ve demokrasi derneği sosyal medyadan takip edenler görmüşlerdir, kadınlarla bir söyleşi yaptık. Orda da söyledim. Bakın sevgili gençler hayatımızdaki, ülkemizdeki her şeye siyasetçiler karar veriyor. Eğitim politikamızı kim belirliyor, siyasetçiler belirliyor. Ekonomi politikamızı kim belirliyor, siyasetçiler belirliyor. Dış politikamızı kim belirliyor, Kırşehir’in vizyonunu kim belirliyor, belediye başkanı belirliyor, siyasetçiler belirliyor. Onun için bir ülkenin yine siyasetçileri ne kadar kaliteli ne kadar da vizyon sahibi olursa, o ülkenin geleceği o kadar aydınlık olacak. Çünkü her şeye siyasetçiler karar veriyor. Ama biz siyasetten uzak durursak, tabiat biliyorsunuz boşluk kabul etmez. Birileri bu işi yapacak, onun için ne kadar düzgün, dürüst, kaliteli insanlar siyasetin içinde olursa, o kadar Türkiye gelişecek. Onun için gençler siyasetten uzak durmasınlar. Artık Türkiye’de gençlere çok fırsat veriliyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan bizi aday gösterdiğinde belki çok insan şaşırdı. Ben ilk belediye başkanı seçildim. İstanbul'a veya Ankara 'ya gittiğimde, Kırşehir belediye başkanı olduğumu söylediğimde, genç bir belediye başkanı yok çünkü, alışılmış olarak belirli bir yaşın üstünde olur hep belediye başkanı. Ama artık bu algıların yıkılması lazım. Onun için de gençlerin daha çok ilgi duyması lazım. Biz bu konuda bütün gençlere rehberlik edebiliriz. Bana sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirler. Ben de elimden geldiğince onları yönlendiririm ama mutlaka siyasete ilgi göstersinler.
Sunucu: Ve son olarak Sayın Başkanım Ahiliğin doğduğu topraklarda biz üniversite öğrencilerinin farklı bir misyonu olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda sizin görüşünüz nelerdir?
Tabi Ahilik bizim medeniyetimizin en temel felsefelerinden bir tanesi. O açıdan Ahi Evran’ın Kırşehir’de olması bizim için de gurur meselesi. Ve bu üniversitenin adının Ahi Evran olması bu üniversitede okuyan öğrenciler için ayrıcalıktır. Onun için de öğrencilerimize farklı bir amaç yüklüyor. Ahiliğin çok iyi anlaşılması da bunu hayatımızda bir ahi elçisi gibi buradan mutlaka bu ışığı tüm coğrafyamıza yaymamız lazım. Ahi Evran da aynı şekilde bu felsefeyi, bu düşünceyi bu şekilde zaten dünyaya yaymış. Bu açıdan da biz bugün Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ne Türkiye'mizin her tarafından öğrenciler geliyor ve buradan mezun olunca da Türkiye'nin her tarafına tekrar gidiyorlar. Buradan ahilik ile bir şeyler alıp gitmesini mutlaka sağlamamız lazım. Bu açıdan üniversitemizin çalışmaları var diye biliyorum. Bizim de Ahi Evran Külliyesi çalışmamız var biliyorsunuz. Orada inşallah tabii etap etap gidecek, şu an ocak sonu gibi zanaatkârlar çarşımız bitecek. Orada yaşayan ahi esnafları olacak. Orası çok güzel olacak. Orada çok farklı sosyal faaliyetler de yürüteceğiz. Hemen hemen bitmek üzere. Bu açıdan müze de yeni bir şey katacak. Şimdi bundan sonraki en önemli adımımız Ahilik Araştırma Enstitüsü'nün yerini yapmak. Orada çok çok büyük kütüphanemiz olacak. Ahilik ile ilgili bütün eserler orada toplanacak. Doktora, yüksek lisans yapmak isteyenler olur, konferans salonları olur, muhteşem bir bilim merkezi olacak. Yani orası ahilikle ilgili araştırmaların yapıldığı bir yer olacak. Üniversite öğrencileri mutlaka orayı çok yoğun bir şekilde kullanacaklar. Ama sizin vesilenizle tüm öğrencilere söylüyorum: Ahilik gerçekten bizim geleceğimizi şekillendirmemiz açısından en önemli rehberimizden bir tanesi olacak. Onun için ahiliği hepimizin özümsemesi lazım. Onun için bugün ahiliğin neyi kalmış diye baktığımızda çok fazla bir şey göremiyoruz. Bunu normal biri olarak söylemiyorum bunu felsefe olarak söylüyorum. Onun için bunu tekrar bina etmemiz gerekiyor ama biz aceleci istiyoruz. Her an her şey bir anda olsun diyoruz. 1000 yıllık bir felsefeyi öyle 5 yılda 10 yılda ayağa kaldıramayız. İstikrarlı ve sağlam adımlarla bu konuda da üniversitemize, üniversitedeki hocalarımıza ve üniversite öğrencilerimize büyük bir iş düşüyor diye düşünüyorum.
